ا عو ذ با لله من اشيطا ن ارجيمبا سم الله الر حمن ارحيم
Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim


Tarikatımız insanlara hem guzel yolu gostersin diye, hem guzel ahlak oğretsin diye, hem insanların 
arasında makbul insan olsun, bu ne guzel insan, nasıl bu edebiyle, nezaketiyle insanları hayran bıraksın diye tarikat oyle bir insanlar olsun diye Allah Azze ve Celle bize bu lutfu ihsan etmiş. O tarikatta olan insan normal insanlardan daha dikkatli olması lazım yaptığı işlere. Cunku tarikatta oldun mu Allah Azze ve Celle’nin gorduğunu, her an seninle olduğuna inanman lazım. Peygamber Efendimiz صلى الله عليه وسلم de, O da olur. Evliyalar da olur. Yani onlar istedikleri vakit sana yakındırlar, seni gorurler. Onun icin yaptığın halden, hareketten dikkatli olmalısın. Normal insan her turlu şeyi yapabilir. İyisini de yapar, kotusunu de yapar. Bazı insanlar zaten, coğu insan nefsine tabidir. Nefsi ne derse ona tabi olarak onu, onu dinler, onun istediğini yapar.

Tarikatta olunca devamlı nefsin istediği değil de, Allah’ın جل جلاله emrettiğini yapman lazım yapabildiğin kadar. Yahut yapabildiğini yapman lazım.Bazı yerlerde vekil oluyor. Vekiller de, onların daha dikkatli olması lazım. İşte gordunuz, Şeyh Adnan Efendi vardı. On beş gun burada kaldı. MaşaAllah o, elli sene mi, altmış senedir Şeyh Efendiyle beraber, kucukluğunden beri onunla beraberdir ama o şeyle beraber tevazu gosterir. Burada Şeyh Efendi’nin huzurunda, Şeyh Efendi onu guzel bir terbiye etmiş. Hicbir ben şoyleyim, ben boyleyim diye kalkıp
kimseye soylemedi, kimseye boburlenmedi, kibir yapmadı.Kibir normal insanda da guzel değil. Tarikat ehlinde olunca hic guzel değil.

Vekil olan insan kendisi konuşmasa bile kendi yaptığı hareketlerle insanlara ornek olması lazım. Şeyh Efendi kendisine bir vekillik verdiyse bile ben şoyleyim, ben boyleyim demek guzel bir şey değil. Tevazu cok guzel. Kim, “Man tawāḍa‘a lillāhi rafa‘ahu”, kim Allah جل جلاله icin tevazu gosterirse Allah جل جلاله onu yukseltir. Yok ben şoyleyim derse buyuk konuşma derler. Buyuk lokma ye, buyuk konuşma derler. Cunku buyuk konuştun mu anında ceza gelir sana. Rezil olursun. Kaldıramazsın. Sen kaldıracağın kadar konuş. O da tarikatta hic kendini methetme diye bir şey yok. Methedecekse insanlar seni methetsin. Turkce atasozleri de guzeldir. Şeyhin kerameti kendinden menkuldur derler. Ne demek? Kendine pay cıkarır. Ben şoyle yaptım, ben boyle yaptım. Kerametini anlatır. O da hic olmaz. Hicbir hakiki şeyh kendi kerametini kimseye soylemedi. İnsanlar gorur ama kendi, bu Allah’tandır جل جلاله der. Bizde bir şey yok. Allah جل جلاله yani kendi olsa bile kendi de soylemez o meseleyi. Başkası soyler. Ama sahte yahut kendine mağlup olan, nefsine mağlup olan insanlar şeyhim diye cıkan insanlar kendi kerametlerini anlatır. Aslı esası olmayan şeyler.

Bu meseleler dikkat ister. Nefsiyle hareket eden ne kendine faydası olur, ne başkasına faydası olur. Bir
yola koyuldun mu, sana bir emir verildi mi o yola devam et, ona, o hizmete devam et. Hizmete talip ol.
Şeyhliğe değil, mansıba, rutbeye değil. Ben bu, Allah’a جل جلاله şukur, Allah جل جلاله bize bu şeyi nasip etti.

Bize layık gorduler, biz hicbir şeyiz. Ama biz bunu elimizden geldiği kadar yapalım diye uğraşacaksın.
Nefsini devamlı ezeceksin. Hicbir zaman en ufak bir taviz verme nefsine. Cunku ne kadar insan
yukselirse o kadar nefsi daha fazla kuvvetlenir ki bunu daha bana tabi edeyim diye elinden geldiğini
yapar. Dediğimiz gibi her turlu şeyden. Din bakımından da yapabilir. Başka yerlerden de yapabilir. Yani
ben dindarım diye ben namaz kılıp halvet ettim diye kurtuldum zannetme.
Nefsin ta sen olene kadar seni bırakmaz. Oldun mu, son nefesini verdin mi o vakit sen bir yola, o bir yola
gider. Kurtulursun o vakit. Başka turlu kurtuluş yok. Devamlı mucadeledesin. Ona dikkat edelim.
Nefsimize mağlup olmayalım inşaAllah.

Leave a Reply